Kadın Balıkçılar Derneği

Deniz Koruma Alanları projesi vesilesi ile tanışmış, birbirleri ile çalışma tecrübesi edinmiş; deniz koruma, balıkçılık ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında aynı dertleri ve hedefleri olan kadınları bir araya getirmiş ve yaklaşık 4 yıl süren “birlikte çalışma, üretme” fikri ve görüşmeleri neticesinde  8 Mart 2019 tarihinde ismini ve ilhamını da Kadın Balıkçılar projesinden alan Kadın Balıkçılar Derneği; özellikle deniz ve kıyı koruma alanları olmak üzere, korunan alanlar ve balıkçılık konusunda uzmanlaşmış kadınlar (kadın balıkçı, akademisyen, biyolog, siyaset bilimi, su ürünleri, ekosistem ve planlama uzmanı) tarafından kurulmuştur.


Derneğin dert edindiği konuların başında; denizel biyolojik çeşitliliğin azalması,  ekolojik dengenin bozulması ve bu dengenin korunmasında önemli misyonu olan, denizden geçimini sağlayan özellikle Kadın Balıkçılar olmak üzere denizel sektörlerde çalışan tüm kadınların sosyal ve ekonomik sorunları geliyor. Bu nedenle; toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve geliştirilmesi amacıyla savunuculuk yapmak ve denizel sektörlerin sürdürülebilir kullanımına katkı sağlamak  misyonumuz diyebiliriz. Ayrıca; “insanın doğa ile uyumlu olduğu, çevre dengesi ve biyolojik çeşitliliği koruyan, adil bir toplum için” çalışmayı amaç edindik.


Derneğin yönetim kurulu kadınlardan oluşuyor. Organizsyon şemasındaki tüm karar vericiler kadındır. Herkesin ürettiği bir düzen içinde çalışıyoruz. Ast-üst ilişkisi, unvan ilişkisi olmayan derneğimizde,  herkesin eşit biçimde çalıştığı ve tüm yaratıcılığını ortaya koyduğu şefaf bir düzen vardır.  Kadın bakış açısıyla projelerimizi ve girişimlerimizi yürütüyoruz. Çalışmalarımız gönüllük esasına dayanmaktadır. Balıkçılık sektöründeki kadınlar, aynı işi yapıp, aynı sorunları yaşayan hemcinsleri ile bir araya gelmekten çok mutlular. Bir araya geldiklerinde konuşacak, anlatacak çok şeyleri olduğunu görebiliyoruz. Yaşadıkları sorunların ortak dertler olduğunu bilmek ve bunu dile getirebildikleri ortamlarda bulunma şansını elde  edebilmenin kıymetli olduğunu her seferinde ifade ediyorlar.


Kadın Balıkçılar Derneği olarak, deniz ekosisteminin iyileştirilip korunmasına, denizlerin ve biyoçeşitliliğin devamlılığına ve de denizle ilgili sektörlerde adil, bilinçli ve sürdürülebilir ekonomik dönüşüme olanak sağlayan, Mavi Ekonomi ve Mavi Sürdürülebilirlik ilkelerini benimseyerek yürüttüğümüz çalışmalarımıza devam ediyoruz.


Balıkçılık Sektöründe Kadınlar var mı?

Türkiye’de 100 binden fazla ailenin geçimini sağlayan kadın balıkçılar, erkek egemen bir alanda var olma mücadelesi veriyor. Kadınlar, tarımda olduğu gibi balıkçılıkta da genellikle sosyal güvenceden yoksun şekilde, mesleki yapı ve kooperatiflerde yer alamadan “görünmeyen çalışanlar” olarak varlıklarını sürdürüyorlar. 8 Mart 2019 yılında kurulan Kadın Balıkçılar Derneği, insanın doğa ile uyumlu olduğu, doğal dengeyi ve biyolojik çeşitliliği koruyan, adil bir toplum için çalışıyor. Kadın Balıkçılar derneği, kıyısal, sucul ve denizel ekosistemin kullanıcılarından biri olan kadınları toplumsal, ekonomik ve mesleki olarak güçlendirmek, denizel-mavi ekonomiyi sürdürülebilir kılmak, bilginin üretimine ve geliştirilmesine katkıda bulunarak doğaya ve insana değer yaratan yenilikçi çalışmalar yürütmek, tüm bireylere ekosistemi merkeze alan anlayışla ilgili farkındalık yaratmak ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve geliştirilmesi amacıyla çalışmalarına devam ediyor.


Denizlerde balık stoklarının giderek azalması, iklim değişikliği, aşırı avlanma gibi sorunlar balıkçılığı ve balıkçıyı tehdit ediyor. Bu olumsuz durumdan en çok etkilenenler kadınlar, kadın balıkçılar. Kadınlar, denizdeki emekleri fark edilemediği için örgütlenemiyor, karar mekanizmalarında yer alamıyor ve bilgiye ulaşmada zorluk yaşıyor. Oysa denizlerin sağlığı, verimi ve sürdürülebilirliği aile balıkçılığının güçlenmesine ve dolayısıyla aile balıkçılığının temelini oluşturan kadınların güçlenmesine bağlı.

Kadın Balıkçılar Derneği, balıkçılık gibi erkek egemen alanda kapsayıcı ve katılımcı liderlik modeli benimsiyor, var olan sorunların çözümünde ilgili tüm paydaşların katılımlarını sağlayarak ilerlemeyi tercih ediyor. Daha kolektif ve daha kapsayıcı liderliğin, sorunların çözümünde ve bu çözümlerin yaygınlaşmasında önemli olduğunu düşünüyor. Dernek, sorunların çözümünde, balık vermek ve balık tutmayı öğretmenin ötesinde, Türkiye’nin balıkçılık sektöründeki sistemi ve yerleşik toplumsal cinsiyet rol algısını değiştirmeği hedefliyor. Savunuculuk yoluyla, kadınların iş gücünde görünürlüğünü artırmak, kadınların kendi topluluklarında ve kendi yaşamlarında değiştirici olmalarını teşvik etmek için çalışıyor. Bu motivasyonla, odaklandığımız nokta ise kadın ve erkeğin eşit olarak yer aldığı, eşit haklara sahip olduğu adil bir balıkçılık sektörü.